Sosyal Çevre İçinde Çocuk

Sosyal bir dünyaya gözlerini açan çocuklar sosyalleşme becerilerini doğuştan kazanmazlar. Toplum içinde izin istemek, sıra beklemek, kendi eşyalarını paylaşmak, kendi haklarını korumak ve başkalarının haklarına saygı duymak çocukların yaşam içinde etkileşimle öğrendiği becerilerdir. Çocukların gelişim dönemlerine bakıldığında 3 yaş sonrası yaşıtlarıyla anlamlı düzeyde iletişimde bulunabildikleri, arkadaş olabildikleri görülmektedir.

 

Çocukların arkadaşlık ilişkilerinin temelinde oyun oynama ve birbirleriyle yaptıkları paylaşımlar bulunur. Oyunlarla yaşam becerilerini kazanırlar. Kurdukları oyun gruplarında hayattaki rollerini belirlerler. Kendileriyle aynı istek ve amaçları olan diğer çocuklarla vakit geçirdiklerinde kendilerini mutlu ve özgür hissederler. Bu hisler ile başarı, sevilme ve beğenilme gibi olumlu duyguları tadarlar. Özgüven gelişimi de çocukların oyun ve akranlarıyla kurduğu iletişim ile kazandığı bir yeterliliktir. Bir gruba dahil olmak, duygularını ifade ederek iyi arkadaşlıklar kurmak ve aile dışında arkadaşlarından sevgi görmek özgüven gelişiminde önemli bir yere sahiptir.

Çocukların Arkadaşlık İlişkilerinin Gelişmesi İçin Anne-Babalara Öneriler

 

1-Sokakta, parkta ve okulda yaşadığı arkadaş problemlerini size aktardığında dinleyin ama büyütmeyin. Bırakın okulda, problemlerini kendisinin çözmeye çalışsın. Ya da evde sohbet esnasında, çözüm için neler yapabileceğini kendisine sorun ve beraber çözüm yolları arayın. “Ben yarın hepsiyle konuşurum” demeyin. Öğretmeniyle konuşacak olsanız dahi bunu çocuğunuz bilmesin.

 

2-Herkes herkesi sevemez, beğenemez. Öncelikle bunu bilin. Elbette çocuğunuzun okulda sevmediği ya da onu sevmeyen arkadaşları olacaktır, bu insani bir durumdur. Bu durumu hemen çocuğunuzla ilgili bir problem olarak algılamayın.

 

3-Eğer ki çocuğunuz uzunca bir dönem zorbaca davranışlara maruz bırakılarak mağdur edilmemişse ya da karşınızdaki olay çocuğunuz için sürekli bir tehdit olacak bir olay değilse; olayları büyütmeyin ve karşınızdakini canavar ilan etmeyin. Unutmayın çocuklar tartışır, çarpışır, iter kakarlar. Eğer çocuk herhangi bir uyum problemi yaşamıyorsa inanın ki her çocuk benzer davranışlar sergilemektedir. Bu durum bu yaşlar itibariyle sık gözlenen normal bir süreçtir.

 

4-Çocuklarınızla keyifli zaman geçirmeniz önemlidir ancak sürekli yapılandırılmış etkinlikler sunmamanız gerekir. Çocukların hayal dünyaları ve oyun kurma becerileri bu şekilde zenginleşebilir. Unutmayın ki “iyi oyun kurucu” olmak, arkadaşlar arasında ilgi çekici bir özelliktir

 

Çocuğum Küfür Ediyor Ne Yapmalıyım?

 

Çocuğunuzun toplum içinde küfür ettiğini düşünün. Bu sizde utanç duygusu yaratır değil mi? Küfür eden çocuktur ama çevredeki insanlar sanki siz argo kullanıyormuşsunuz gibi sizin yüzünüze bakar. Böyle durumlarda ailelerin açıklaması “Bizim evde hiç böyle konuşmalar olmaz.” şeklindedir.

 

Çocuğunuzun küfür ediyor olmasının nedeni siz misiniz?

 

Olabilir ya da olmayabilir.

 

AMA çocuğunuzun küfür etmemesini sağlamak sizin elinizde.

 

Çocuğun Küfür Etmesinin Nedenleri Nelerdir?

 

1-Küfür etmek çocuğun, kızgınlığını argo kelimelerle ortaya koymasıdır. Çocuklar özellikle yaşları küçükken kullandıkları kelimeleri çevrelerindeki yetişkinlerden öğrenirler. Çocukların en çok vakit geçirdikleri yetişkinler anne babalarıdır. Her konuda olduğu gibi küfür konusunda da anne babalar çocuklar için birincil modellerdir.

 

2- Çocuklar arkadaş grubuna kabul edilmek ve kendini ispatlamak için de küfür edebilmektedir. Küfür eden arkadaşlarına uyum sağlamak amacıyla böyle konuşmaya başlayabilir.

 

3-Küfür gibi algılamasak da beddua içeren sözcükler de çocukların küfür alışkanlığının altında yatan sebeplerdendir. Siz çocuğa kızarken beddua ediyorsanız çocuğunuz da size ya da çevresine bu kelimeleri kullanacaktır.

 

4-Çocuklar sizden ilgi ve sevgi beklerler. İlgi göremedikleri zaman dikkat çekmek için küfür ederek odağınızı ona yöneltmeniz gerektiğini size anlatmaya çalışırlar.

 

5-Çocuk anlamını bilmeden bir küfür ettiğinde çevre bunu onaylar ya da gülerek karşılık verirse çocuk bu davranışı devam ettirir.

 

Çocuğun Küfür Etmesini Engellemek İçin Neler Yapmalıyız?

 

1-Her zaman anne ve baba kelimelerini seçerek söylemelidir. Çocuğun yanında uygun kelimeler kullanılmalıdır.

 

2-Çocuğa söylediği kelimelerin kimsenin hoşuna gitmediğini, böyle konuştuğunda karşısındaki insanın üzüleceğini ve konuştuğu kişiye saygısızlık olduğu anlatılmalıdır. Ancak anlatım şekli sakin bir biçimde ve rencide edici olmamalıdır.

 

3-Çocuğunuzu dinleyerek kızgınlıklarını küfürlü bir konuşma yerine doğrudan anlatmasına izin verin. Çocuk kendisi dinlenmediği için küfürlü bir konuşmaya yönelebilir.

 

4-Çocuklar duygularını dışa vurmak için küfür edebilir. Anne ve babalar çocuğun duygularını ifade edecek başka kelimeler öğretmelidir. Ev içinde çocukla konuşurken kendi duygularını anlatmalıdır.

 

5-Çocuğunuz bir başkasından duyduğu uygunsuz kelimeyi kullanırsa bir şey demeyip bu kelimeyi kafasından atmasını sağlayın. O anda dikkatini başka yöne çekin.

 

6-Ağır cezalar vermek çocuğun bu davranışı gizlice yapmasına neden olur. Bu nedenle, döverek, bağırarak, tehdit ederek ceza vermek yanlıştır.

 

7-Çocuğu bu kelimelerin yerine uygun kabul edilebilir sözcükleri kullanması konusunda bilinçlendirin.

 

8-Çocuk küfürlü konuşunca gülme veya aşırı öfkelenme gibi tepkilerden uzak durulmalı, konu değiştirilmelidir. Gülme ya da öfkeyle aşırı tepki verme küfür davranışını pekiştirir. Çocuğun öfkesi geçtikten sonra bu davranış hakkında konuşulmalı ve yapmaması gerektiği sakin bir dille anlatılmalıdır.

 

9-Unutmayalım ki davranışları değiştirmek çok kolay ve kısa bir süreçte olmaz. Yanlış davranışın üzerinde çocuğun yaşam alanındaki tüm bireyler ağız birliği yaparak durmalı; aynı şekilde doğru davranış tutarlı bir biçimde çocuğun yaşam alanındaki tüm bireyler tarafından çocuğa aşılanmalıdır.

 

Öznur DURUM

 

Psikolojik Danışman